İçeriğe geç

Küresel Riskler 2025 – WEF

Bu yazı, Dünya Ekonomik Forumu’nun “Global Risks Perception Survey 2024-2025” raporundan alınan bilgilere dayanarak hazırlanmıştır. Doküman, 2025 ve 2035 yılları için öngörülen küresel riskleri, bunların temel nedenlerini ve olası sonuçlarını incelemektedir. Rapor, kısa vadeli (2 yıl) ve uzun vadeli (10 yıl) riskler arasındaki farklılıklara ve risk algılarının zaman içinde nasıl değiştiğine odaklanmaktadır.

Temel Temalar ve Önemli Fikirler

  • Artan Jeopolitik Gerilimler ve Çatışmalar:
  • 2025 için en büyük risk olarak “Devlet Temelli Silahlı Çatışma” (proxy savaşları, iç savaşlar, darbeler, terörizm vb.) gösterilmektedir. Bu risk, geçen yıla göre 8. sıradan 1. sıraya yükselmiştir.
  • Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Orta Doğu ve Sudan’daki savaşlar gibi olaylar, bu riskin yükselmesinde önemli rol oynamıştır.
  • “Çok taraflılığın zayıflaması” ile birlikte ülkeler, ulusal güvenlik konularını kendi başlarına ele almaya yönelmekte ve savunma harcamaları artmaktadır.
  • “Artan askeri harcamalar, sağlık, eğitim ve altyapı gibi alanlardaki uzun vadeli yatırımları riske atabilir.”
  • “Geçen yıla göre 17 sıra yükselerek 11. sıraya yerleşen Suç ve Yasadışı Ekonomik Faaliyet, ekonomik risk algılarında keskin bir artış olduğunu gösteriyor.”
  • Alıntı: “Şu anki jeopolitik ortam, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından Orta Doğu ve Sudan’da da savaşların sürmesi, 2025’te maddi bir kriz oluşturması beklenen küresel bir riski değerlendirirken bu tür olayları göz önünde bulundurmamayı neredeyse imkansız hale getiriyor: Anket katılımcılarının neredeyse dörtte biri (%23) Devlet Temelli Silahlı Çatışmayı 2025 için en büyük risk olarak seçti.”
  • Çevresel Risklerin Ciddileşmesi:
  • Çevresel risklerin, hem şiddeti hem de sıklığı açısından 2006’dan beri sürekli olarak kötüleştiği belirtilmektedir.
  • “Aşırı hava olayları” (sel, sıcak hava dalgaları vb.), 10 yıllık risk listesinde üst sıralarda yer almaktadır ve gelecekte daha da büyük bir endişe kaynağı olması beklenmektedir.
  • “Biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistem çöküşü”, 10 yıllık risk listesinde 2. sırada yer almaktadır ve 2 yıllık listeye göre önemli bir kötüleşme göstermektedir.
  • “Kritik Dünya Sistemlerindeki Değişim” ve “Doğal Kaynak Kıtlığı”, uzun vadeli riskler arasında öne çıkmaktadır.
  • “Kirlilik”, özellikle Orta ve Güney Asya ile düşük orta gelirli ülkelerde ciddi bir endişe kaynağı olarak belirtilmektedir.
  • Raporda, “siyah karbon (is), PFAS (sonsuz kimyasallar), mikro ve nano plastikler, ilaçlar ve azot kirliliği” gibi çeşitli kirlilik türlerinin tehlikelerine dikkat çekilmektedir.
  • Alıntı: “Çevresel risklerin etkileri, 2006 yılında Küresel Riskler Raporu’nun yayınlanmasından bu yana yoğunluk ve sıklık açısından kötüleşmiştir. Dahası, görünüm alarm vericidir; GRPS’deki 33 riskin tamamının da iki yıllıktan 10 yıllık zaman dilimine kadar şiddetinin kötüleşmesi beklenirken, çevresel riskler en önemli kötüleşmeyi göstermektedir.”
  • Teknolojik Gelişmeler ve Riskler:
  • “Yapay zeka teknolojilerinin olumsuz sonuçları” ve “öncü teknolojilerin olumsuz sonuçları” uzun vadeli riskler arasında yer almaktadır.
  • Yapay zeka ve biyoteknoloji alanındaki gelişmelerin hem olumlu hem de olumsuz potansiyelleri vurgulanmaktadır. Özellikle, AI’nin kötü amaçlı kullanılması (örneğin, toksik madde üretimi) konusundaki endişeler dile getirilmektedir.
  • Biyoteknolojinin silahlanmada kullanılması ve siber saldırıların artması gibi riskler de önem kazanmaktadır.
  • Alıntı: ” Laboratuvar ortamında gerçekleştirilen bir deneyde, daha önce tıbbi ilaç keşfinde kullanılan bir yapay zeka sistemi, toksisite moleküllerini bulmak ve birleştirmek üzere eğitildi. Sadece altı saat içinde, örnek sinir ajanı kadar toksik en az 40.000 bileşik oluşturulmuştu.”
  • Sosyal ve Ekonomik Riskler:
  • “Eşitsizlik” (servet, gelir) ve “toplumsal kutuplaşma” kısa vadeli riskler arasında öne çıkmaktadır.
  • “Gönülsüz göç veya yerinden edilme” gibi risklerin de arttığı gözlemlenmektedir.
  • “Yaşlanan toplumlar” ve bununla ilişkili sorunlar (bakım hizmetleri, emeklilik krizleri) uzun vadeli riskler olarak belirtilmektedir.
  • “Suç ve yasadışı ekonomik faaliyetlerin” hem kısa hem de uzun vadede önemli bir risk faktörü olduğu vurgulanmaktadır.
  • Alıntı: “Toplumsal risk algıları yükselmiş ve iki yıllık risk tablosunda öne çıkmaktadır. Eşitsizlik (#7) ve Toplumsal kutuplaşma (#4) daha da yüksek bir sıradadır.”
  • Çok Taraflılığın Zayıflaması:
  • Multilateral kurumların rolü ve önemi sorgulanmakta ve bu kurumların fonlarında kısıtlamalar olabileceği öngörülmektedir.
  • “İnsani yardım bütçelerinde düşüş” yaşanırken, “insani krizlerin derinleşebileceği” ve “silahlı grupların daha fazla insanı örgütleyebileceği” endişesi dile getirilmektedir.
  • Alıntı: “Multilateralizm, 1945’te BM’nin kuruluşundan bu yana en zor dönemini yaşamaya hazırlanıyor gibi görünüyor. Önümüzdeki iki yıl içinde, ulusal hükümetler tarafından temel multilateral kurumların rolleri ve öncelikleri hakkında daha fazla soru sorulması muhtemeldir ve bu kurumlara yönelik fonlarda kısıtlamalar olabilir.”
  • Yapısal Güçler:
  • Raporda, “teknolojik, jeostratejik, iklimsel ve demografik” olmak üzere dört yapısal gücün küresel risklerin gelişimini şekillendirdiği belirtilmektedir.
  • Bu yapısal güçler, risklerin hızını, yayılmasını veya kapsamını önemli ölçüde etkileyebilir ve birbirini etkileyebilir.

Risklerin Birbiriyle Bağlantısı ve Bileşik Etkileri

Rapor, risklerin birbiriyle bağlantılı olduğunu ve bileşik etkiler yaratabildiğini vurgulamaktadır. Örneğin, “silahlı çatışmalar, insani krizleri şiddetlendirmekte ve zorunlu göçü artırmaktadır”. “Biyolojik ve kimyasal silahlar ile siber casusluğun birlikte kullanılması” durumunda etkilerin çok daha büyük olabileceği belirtilmektedir.

Risk Yönetimi Yaklaşımları

Rapor, risklerle başa çıkmak için çeşitli yaklaşımlar önermektedir:

  • Finansal araçlar
  • Ulusal ve yerel düzenlemeler
  • Miniateral antlaşmalar ve anlaşmalar
  • Küresel antlaşmalar ve anlaşmalar
  • Kalkınma yardımı
  • Kurumsal stratejiler
  • Araştırma ve geliştirme
  • Kamuoyu farkındalığı ve eğitimi
  • Çok paydaşlı katılım

Sonuç

Bu yazı, Dünya Ekonomik Forumu’nun “Global Risks Perception Survey 2024-2025” raporundan elde edilen önemli bulguları özetlemektedir. Rapor, önümüzdeki 10 yıl içinde küresel risklerin artacağını ve bu risklerle başa çıkmak için daha proaktif ve koordineli bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Özellikle, çevresel risklerin ciddiyetinin artması ve jeopolitik gerilimlerin tırmanması, küresel iş birliğinin önemini ortaya koymaktadır.

Ek Notlar:

  • Rapor, risk algılarının yaş gruplarına göre değiştiğini de göstermektedir.
  • Raporun ekinde, risklerin tanımları ve kullanılan metodoloji hakkında detaylı bilgiler bulunmaktadır.
  • Rapor, Türkiye dahil birçok ülkenin en büyük risk algılarını da sunmaktadır.

Rapor linki

Kategori:WEF