TÜSİAD tarafından hazırlanan “Rekabetin Yeni Dinamiği: Sanayide Teknolojik Dönüşüm” başlıklı raporun kısa bir özeti.
Raporun temel amacı, Türkiye sanayisinin teknoloji odaklı rekabet gücünü değerlendirmek ve yeni teknolojilerle dönüşüm ihtiyacını ortaya koyarak politika önerileri sunmaktır. Rapor, küresel eğilimler, Türkiye sanayisinin mevcut durumu, inovasyon ekosistemi ve teknoloji politikaları olmak üzere dört ana başlık altında incelenebilir.
Ana Temalar ve Önemli Fikirler:
- Küresel Eğilimler ve Jeoekonomik Ayrışma: Rapor, son yıllarda artan jeoekonomik ayrışma, tedarik zincirlerindeki belirsizlikler, iklim değişikliği ve yeni teknolojilerdeki hızlı gelişmelerin, sanayi politikalarını yeniden düşünmeyi zorunlu kıldığını vurgulamaktadır. Özellikle ABD ve Çin’in teknoloji yarışındaki liderliği, diğer ülkeleri de bu alanda rekabetçi olmaya teşvik etmektedir. Avrupa Birliği (AB), Avrupa Yeşil Mutabakatı ile hem iklim değişikliğiyle mücadele etmeyi hem de yeni bir büyüme stratejisi oluşturmayı hedeflemektedir.
- “Jeoekonomik ayrışma eğilimlerinden tedarik zincirlerindeki belirsizlikler ve iklim değişikliği gündemine kadar son yıllardaki küresel eğilimlerin etkisine ek olarak, yeni teknolojilerdeki gelişmeler ve yayılma hızı artışı, teknoloji odaklı sanayi politikası araçları üzerine yeniden düşünme ihtiyacını doğurdu.”
- Türkiye Sanayisinin Mevcut Durumu: Türkiye ekonomisi ve sanayisi son 30 yılda önemli değişimler göstermiştir. İhracat sepeti çeşitlenmiş, ticaret partnerleri artmış ve üretim kabiliyetleri gelişmiştir. Ancak, yüksek teknolojili ihracat alanında beklenen sıçrama henüz gerçekleşmemiştir. Türkiye, orta gelir tuzağından çıkış sağlayamamış ve küresel değer zincirlerinde yenilikçi faaliyetler üreten ülkeler grubuna geçiş yapamamıştır.
- “Türkiye, orta-gelir tuzağından çıkış sağlayamamış, küresel değer zincirlerindeki yerini derinleştirerek yenilikçi faaliyetler üreten ülkeler grubuna geçiş yapamamıştır. Bunlarla ilişkili şekilde Türkiye, yüksek teknolojili üretim ile ihracat kapasitesinde beklenen sıçramayı gerçekleştirememiştir ve yüksek teknolojili ihracat payı artış gösterememiştir.”
- Teknoloji Ekosistemi ve İnovasyon: Türkiye’de teknoloji ekosistemi yeni aktörlerle (start-up’lar, Ar-Ge merkezleri vb.) gelişmektedir. Ancak, beklenen etki (yüksek teknolojili ihracatta artış) henüz görülememiştir. Rapor, teknoloji ekosistemine aktörleri yerleştirmenin yeterli olmadığını, onları çalışır hale getirecek araçların, bağlantıların ve işlevsel bir ortamın yaratılması gerektiğini vurgulamaktadır.
- “Bugün sorgulanması gereken ana mesele; dünyada farklı örneklerde gördüğümüz teknoloji ekosisteminin yeni aktörlerinin Türkiye’deki ekosisteme de yerleşmesine ve yine farklı ülkelere benzer teşvik mekanizmalarının uygulamaya konmasına rağmen, Türkiye’de beklenen etkinin neden gerçekleşmediğidir.”
- Politika Önerileri ve Stratejik Yaklaşımlar: Rapor, Türkiye’nin teknolojik dönüşümünü hızlandırmak için “ölçme” ve “özgün araç tasarlama” başlıklarının öne çıkması gerektiğini belirtmektedir. Bu çerçevede, Türkiye sanayisinin mevcut durumunu etkileyen faktörler analiz edilmeli ve “Nasıl?” sorusunun cevabını somutlaştırmaya yönelik yaklaşım ve araç seti tasarımları tartışılmalıdır. Teknoloji ve mekan odaklı akıllı uzmanlaşma, bu yaklaşımın temelini oluşturmalıdır.
- “Teknolojik gelişme ve inovasyon, ekonomik kalkınmanın en önemli sürükleyici güçleri olarak kabul edilmişken, yani teknolojik dönüşümün önemi yeterince tartışılmışken, bugün Türkiye için kritik olan “Nasıl?” sorusunun cevabını verebilmektir.”
- AB ile İlişkiler ve Fırsatlar: Rapor, AB’nin Avrupa Yeşil Mutabakatı ve teknoloji yarışı dinamiklerinin, Türkiye’nin AB ile ilişkisini teknoloji odağıyla yeniden biçimlendirebilmesini ve mevcut sanayi kapasitesini hedeflerine uygun şekilde kullanabilmesini mümkün kılabileceğini belirtmektedir.
Sonuç:
“Rekabetin Yeni Dinamiği: Sanayide Teknolojik Dönüşüm” raporu, Türkiye sanayisinin teknolojik dönüşüm ihtiyacını ve bu alanda atılması gereken adımları kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. Rapor, Türkiye’nin küresel rekabette öne çıkabilmesi için teknoloji odaklı bir sanayi politikası izlemesi, inovasyon ekosistemini geliştirmesi ve bölgesel işbirliklerini güçlendirmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Teknoloji ve mekan odaklı akıllı uzmanlaşma yaklaşımı, Türkiye’nin mevcut potansiyelini en iyi şekilde kullanabilmesi ve sürdürülebilir bir büyüme sağlayabilmesi için önemli bir fırsat sunmaktadır. Rapor, Türkiye’nin bu fırsatı değerlendirebilmesi için detaylı analizlere, somut politika önerilerine ve etkili uygulama mekanizmalarına ihtiyaç duyulduğunu belirtmektedir.